Deneme: İki Ay

İki ayımız yazısız geçmiş, varsın öyle olsun. Vâkıâ, bu durumun geçen vaktin mahiyetine tevafuk ettiğini söyleyebilirim: boş, sefil, verimsiz. Tefekkürden, alın terinden fazlasıyla uzak kaldım. İster istemez aziz dostumu yâd etmeden duramıyorum, kim düşünebilirdi muntazaman tenkit ettiğimiz yaşam biçimimizden de mahrum kalacağımızı? İstediğimiz bazı şeylere sahip değildik belki, işte tehlike, sahip olmadıklarımız sahip olduklarımızı gölgelediği zaman baş gösteriyor. En azından bu hakikati bir kez daha tespit etme fırsatı bulduk. Şükretmeyi bilmeli.

Uzun zamandır deneyimlemediğim, muhtemelen de deneyimleyemeyeceğim bir boşluk. İndividüye karşı içtimai hayatın ağırlığını, önemini hissettirmesi. Yarım kalan tasarılarına, yüz üstü bırakılan hissiyata üzülmeden edemiyor insan, "zamanı değilmiş" demekle yetiniyor. Aynı şans bir daha yakalanır mı, şüpheliyim. Zamana bırakmalı.

Tek tesellim Kaguya-sama gibi bir şaheserin yeni sezonu ile müşerref kılınmam. Tabii Mahoutsukai no Yome'yi de unutmamalı, uzun zamandır kitaplığımı süsleyen zatıalilerini yeniden okuma fırsatını buldum. İlaveten bir köşede kaderini bekleyen gitarımla ilgilenmeye başladım, başlangıç seviyesinde çalmak bile sanatsal ihtiyacı bir nebze doyurmaya ehil. Tek eksik çizim dairesi, en kısa zamanda o alana da temas etmek arzusundayım. Vakti değerlendirmeli.

Yorumlar

İlginizi çekebilecek diğer yazılar

Kitap Tanıtımı: Totsukuni no Shoujo

İnceleme: Görsel Romanlar