Deneme: Dünya Çok Büyük

"Dünya çok büyük. Uçsuz bucaksız."
"Dünyayı bize bu kadar büyük gösteren bizim küçüklüğümüz oğul. Hırsımız, sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Biz önce bu yüzden küçülüyor, sonra da dünyayı çok büyük sanıyoruz. Bak, gökyüzüne bak. Yıldızlara bak. Say onları. Sayamazsın. Ey Osmancık, gökte şu gördüklerinin yüz katı, bin katı daha varmış. Çok büyük dediğin dünya da onların en küçüğünün yanında tırnak ucu kadar bile kalmazmış."

Küçücük dünyalarımızın gözümüzde büyüttüğümüz dev gibi sorunlarıyla cebelleşmekten sizi bilmem ama ben yoruldum. Nereden bu noktaya geldik? Gamsız, kedersiz, basit ve naif günlerimiz ne ara geride kaldı? Önceden de mi bu kadar çarpık insanla muhataptık, boş şahsiyetlerin boş laflarına maruz kalmaktaydık; bunlar yoktan var olmadılar herhâlde. Dünyamız ne zaman bu kadar büyüdü, bu kadar küçüldü?

Bilmiyorlar efendim, karşınızdaki insan ne kadar sıkıcı olduğunun farkında değil; tözünü nasıl kandırmış, nasıl uyuşturmuşsa artık, etrafa saçtığı saçmalıklarının sözüm ona kıymetiharbiyesinin olduğuna kendini pek güzel inandırmış. Ben de -senin kadar olmasa da- sıkıcıyım, kabul, lakin en azından farkındayım bu vaziyetin ki ağzımdan pek fazla bir şey çıkmıyor. Suç sadece senin değil tabii, hepimizin içi boşaltıldı, zihinleri zımparalandı; ortak bilince, ortak akla emanet edildik. Boşa zırvalıyoruz ey ahali, sus ve boşluğunun farkına var!

Dünyan büyük değil ey Osmancık,
dimağı çürütülmüş bir dünyanın büyüklüğü süfliyetindedir.
Devam edelim sefalet ve âcizliği deneyimlemeye, heyhat!

Yorumlar

  1. Yaşadığımız sıkıntılar bizleri hayata daha da dirençli kılıyor. Bu ne kadar daha yasayacagini bilmeyen bizler için hayatı kolaylaştıran bir durum bence. Ayrıca insanın kendi kişilik ozelliklerini kabuk etmesi çok guzel ama bu durum sizi mutlu ediyor mu ? Etmiyorsa bunu aşabilmek için bir adım attınız mı? Bunu merak ediyorum çünkü bu çoğu insanın ortak sıkıntısı bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlu ve tutarlı bir yaşam sürebilmek için en azından genel hatlarıyla kişinin karakterini benimsemesi, özdeşleştirmesi ve bundan memnuniyet duyması gerekir; kişi bu basamağı aştıktan sonra ise geriye kalan, saadetini ufak tefek etkileyen özelliklerini, pürüzlerini görmezden gelir. Çünkü arzu ettiği konfora kısmen de olsa kavuşmuştur, daha da önemlisi mevcudiyeti tabiidir, davranışları ve yaşayışı ile şahsiyeti tutarsızlık göstermez. Evet, bazı noktalarda şahsiyet kısıtlayacak bizleri, id'in canhıraş arzularını engelleyecek kimi zaman, bu bizi çok kızdıracak, çileden çıkaracak. Tam da burada mutsuzluk başlıyor, ama dediğim gibi genel hatları sağlam, sımsıkı ve çepeçevre bizleri ihata etmiş olan şahsiyet; herhangi bir taviz vermekten, çerçevenin dışına çıkmaktan bizi alıkoyuyor. Mamafih nihayetinde yine de mutlu olduğumu düşünüyorum; sıkıntılara rağmen, küçük mutsuzluklara rağmen, kanaatimce verdiği götürdüğünden baskın çıkıyor. Biraz fazla uzun yazdım sanırım, kusura bakmayın~

      Sil

Yorum Gönder

İlginizi çekebilecek diğer yazılar

Kitap Tanıtımı: Totsukuni no Shoujo

İnceleme: Görsel Romanlar